Yazarlar

Keşmirlilere bir şey sorulacak mı?

Herkese merhaba, ben Mehmet Berat Tural. Belirli bir süre Türkiye Medyası’nda hasbihal edeceğiz sizlerle. Hasbihal, telaffuzundan da anlaşılacağı üzere “hasbi hal” yani “en dürüst, en samimi, en içten” olacak. Öyle olması için bir gayretim olacak en azından. 

Hülasa efendim, memleketin meseleleri, krizler, karmaşa, herkesin bir diğerine atıp tutuyor olması ve bunu artık daha idmanlı yerine getiriyor oluşları, -üzerine iki yıl olacak neredeyse- Gazze zilleti, Yemen’de devam eden iç savaş, bir ara sıcak olarak Sudan’da iç savaş, meze olarak Libya… önümüzde kocaman bir Güney Asya savaş borusu çalıyor ki adı Keşmir.

‘Operasyon Keşmir’ diye bir film vardı. Hindistan’ın holivudutarafından Keşmir’deki direnişçilerin terörist ilan edildiği, Hindistan askerinin yetimleri nasıl himaye ettiği, birlik beraberlik falan anlatılıyordu filmde.

Keşmir meselesini ne zaman öğrendiğimi net olarak hatırlamıyorum. Bir gazetecinin araştırması geçmişti elime. Sonra Keşmir depremi oldu ve binlerce insan hayatını kaybetti. Resmi rakamla 30 bin üzerinde yetim vardı. Coğrafyayı tanıdıkça ve öğrendikçe, tarihi bağlarımız falan derken bende Keşmir ve Güney Asya ayrı bir muhabbet ve keder başlığı olarak durmaya başladı.

İngiliz işgali ve ticaretinin biterken Hindistan’ı ikiye bölüp gitmesine sevinen Müslümanların artı bir politika üretemeyip, Gandi’ye karşı ilkeli, ölçülü, ikna edici bir muhalefet kurmak yerine ülkeyi bölelim, Müslümanların ayrı devleti olsun (Pakistan) fikrinin 1946’dan beri ne kadar isabetli bir karar(!) olduğunu hala müşahede ediyoruz.

Ülke bölünüp Pakistan diye bir ülke kuruldu yan mahalleye, tanerede olan Bangladeş’i de Doğu Pakistan diye verdiler ki orası Doğu Pakistan olmadı. Orası Irak’ın sabıkalı şehri Kûfe gibi bela, karmaşa ve iç savaş adresi oldu.

Neyse efendim, olan aradaki Keşmir bölgesine oldu: “Cammu Keşmir” ve “Azad Keşmir” olarak bölündü. Cammu Keşmir, Hindistan’ın boşaltmadığı ve fiili işgalindeki Müslüman bir toprak; Azad Keşmir de dağlar, seller, ovalar derken tabiatın tadını çıkarmanın derdinde Pakistan’a bağlı bir bölge ve devlet.

Keşmir, yarısı işgal altındaki bir yer yani. Dahası dün itibariyle (6 Mayıs 2025) Hindistan, Muzafferabad’a saldırıya geçti. Nerede duracak ve nasıl bir netice ortaya çıkacak diyemerak etmiyorum, yorum da yapmıyorum.

Neden mi?

Sorulara ve sorunlara inisiyatif alan bir İslam dünyası, İslam dünyasını harekete geçirecek bir İslam toplumu yok ortada. Dolayısıyla Batı dediğimiz “yarı tanrı” birey bizim için en fazla protesto yapar. Onun da İslam dünyasındaki(!) sessizlikten çok daha ileride olması, hicabı bir yana etkisi ve karşılığı olmuyor.

Keşmir çok güzel bir coğrafya. 

Fanaa filminde Amir Khan, kayınpederi ile son sahnelerde Keşmir direnişi hakkında atışırken şöyle demişti: “Keşmirlilere sorulacak mı bu?”

Evet…

Keşmirlilere bir şey sorulacak mı?

Veya:

“Bu kan kokan coğrafya, bu çığlıklar senindir
Bu gözü yaşlı tarih, hıçkırıklar senindir
Yeryüzünde çiğnenen bütün haklar senindir
Prangalı hükümler, aydınlıklar senindir.”

Nurullah Genç

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu