Gündem

Sayıştay’dan Şok karar: Memura giyim yardımı zimmet sayıldı

Kamu çalışanlarını yakından ilgilendiren önemli bir gelişme yaşandı. Sayıştay, 2012 yılından bu yana kamu kurumlarında çalışan memurlara yapılan “giyim yardımı” ödemelerini denetime alarak bazı harcamaların usule aykırı yapıldığını tespit etti.

Bu tespitin ardından 2021 yılında yapılan ödemeler için geri ödeme talebinde bulunulması dikkat çekti. İlgili meblağın faiziyle birlikte geri istenmesi ve ödemeyi gerçekleştirmeyen memurlara haciz uygulanacağının belirtilmesi, kamu çalışanları arasında büyük bir tedirginlik yarattı.

Giyim Yardımı Ne Zamandan Beri Veriliyordu?

Giyim yardımı, memurların görevleri gereği ihtiyaç duyduğu üniforma veya kıyafetlerin karşılanması amacıyla uzun yıllardır yapılan ayni ya da nakdi bir destektir.

Özellikle kolluk kuvvetleri, sağlık çalışanları, teknik personel ve arazi koşullarında çalışan devlet görevlileri bu destekten yararlanmaktadır.

2012 yılından itibaren bu yardımlar çeşitli kamu kurumlarında nakdi olarak yapılmaya başlanmış ve uygulama genişlemiştir.

Sayıştay Denetimi ve İlk Uygulama DSİ’de

Sayıştay’ın yaptığı denetim sonucunda Devlet Su İşleri (DSİ) bünyesinde görev yapan personele yönelik 2021 yılında yapılan giyim yardımı ödemelerinin mevzuata uygun şekilde gerçekleştirilmediği belirlendi.

Bu çerçevede, Sayıştay ilgili tutarların geri alınması yönünde işlem başlattı. İlk etapta DSİ çalışanları için geri ödeme süreci devreye sokuldu.

Kurum çalışanlarından, kendilerine ödenen giyim yardımı bedellerini yasal faiziyle birlikte iade etmeleri talep edildi.

Bu durum yalnızca DSİ ile sınırlı kalmayabilir. Sayıştay’ın benzer uygulamaları diğer kamu kurumlarında da gündeme getirebileceği değerlendiriliyor.

Denetimlerin kapsamının genişletileceği ve geçmiş dönemlere ait benzer ödemelerin de incelemeye alınacağı iddia ediliyor.

Haciz Süreci ve Hukuki Boyut

Sayıştay’ın tespitleri doğrultusunda ilgili kamu kurumları, personele gönderilen ödeme bildirimlerinin ardından belirlenen süre içinde ödeme yapılmaması halinde haciz işlemi başlatabilecek.

Bazı memurların maaşlarından kesinti yapılması ya da banka hesaplarına bloke konulması gündeme gelebilir.

Konuyla ilgili hukuki süreç de işlemeye başladı. Birçok memur durumu yargıya taşımaya hazırlanıyor. Hali hazırda bazı çalışanların itiraz dilekçeleri hazırladığı, bazı sendikaların ise üyeleri adına hukuki destek sunmak için hazırlıklara başladığı gelen bilgiler arasında.

Sendikaların Tepkisi Sert Oldu

Kamu çalışanlarını temsil eden birçok sendika, Sayıştay’ın bu kararına sert tepki gösterdi. Sendikalar, yapılan ödemelerin kurumun bilgisi ve onayı dahilinde gerçekleştirildiğini, memurların bu konuda herhangi bir kusuru ya da yetkisi olmadığını belirtti.

Sendika temsilcileri, “Memurun cebine giren para yıllar sonra nasıl geri istenir? O dönemde yasalara uygun olduğu söylenen ödemeler şimdi nasıl usulsüz sayılır?” sorularını gündeme taşıdı.

Ayrıca sendikalar, bu durumun kamu çalışanları arasında güvensizlik yarattığını, devletin kendi verdiği ödemeleri yıllar sonra geri istemesinin kabul edilemez olduğunu savundu. Bazı sendikalar konuyu Anayasa Mahkemesi’ne kadar taşımayı planlıyor.

Sayıştay ne Diyor?

Sayıştay ise denetim raporlarında yaptığı değerlendirmede, giyim yardımı ödemelerinin bazı hallerde usulsüz biçimde yapıldığını ve harcamaların mevzuata aykırı olduğunu belirtti.

Özellikle ayni yardım yapılması gerekirken doğrudan nakdi ödemelere geçilmesinin, bazı durumlarda harcama yetkilerinin dışına çıkılmasının sorun yarattığını ifade etti.

Sayıştay yetkilileri, kamu kaynaklarının usulsüz kullanımına göz yumulamayacağını ve bu paraların kamuya geri kazandırılmasının yasal bir zorunluluk olduğunu savunuyor.

Geri Ödenecek Tutarlar Ne Kadar?

Ödemelerin yapıldığı döneme, kurumun uygulamasına ve kişinin görevine göre geri istenen tutarlar değişiklik gösteriyor.

Bazı çalışanlardan birkaç yüz lira talep edilirken, bazı memurlar için bu tutar binlerce lirayı bulabiliyor. Ayrıca bu meblağlara gecikme faizi de eklendiği için toplam borç artış gösteriyor.

Haciz tehdidi ise bu borçları ödeme gücü olmayan kamu personelinde ciddi bir stres ve ekonomik baskı oluşturuyor.

Uzmanlar ne Diyor?

Kamu yönetimi uzmanları, yaşanan durumun kamu finans yönetimi açısından ciddi bir sorun olduğunu belirtiyor.

Uzmanlar, idari yapıdaki belirsizlikler ve mevzuatın açık olmaması nedeniyle kamu çalışanlarının mağdur olmasının kabul edilemez olduğunu ifade ediyor.

Ayrıca geri ödemeye konu olan yardımların, kurum tarafından resmi olarak yapılmış olması nedeniyle bireysel memurun sorumlu tutulmasının hukuki ve etik açıdan tartışmalı olduğuna dikkat çekiliyor.

Yaşanan gelişmeler, kamu çalışanlarının ekonomik ve hukuki güvenliği açısından önemli bir tartışmayı da beraberinde getirdi.

Sayıştay’ın geri ödeme talebi, kamu kurumlarının harcama süreçlerinde daha dikkatli olmasını zorunlu kılarken, çalışanlar açısından ise yeni bir belirsizlik dönemi başlattı.

Pek çok memur, maaşlarına haciz gelme ihtimaliyle karşı karşıya kalırken, konunun nasıl bir yasal zeminde çözüleceği ve benzer durumların başka kurumlara sıçrayıp sıçramayacağı merak ediliyor.

Hükümetin veya ilgili bakanlıkların konuya ilişkin nasıl bir çözüm üreteceği, Sayıştay kararlarının uygulanma kapsamı ve süresi önümüzdeki süreçte belirleyici olacak. Şu an için kamu çalışanları gelişmeleri endişeyle izliyor.

Memurlara Giyim Yardımı Krizi: Sayıştay’dan Zimmet Kararı Çıktı

Kamu çalışanlarına yönelik yapılan giyim yardımlarına ilişkin önemli bir gelişme yaşandı. Sözcü gazetesinin gündeme taşıdığı habere göre, Sayıştay, devlet memurlarına ayni olarak yapılan giyim yardımı ödemelerini “kamu zararı” olarak değerlendirdi.

Bu kapsamda, ilk uygulama Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü’nde çalışan memurları kapsadı. Sayıştay’ın aldığı kararla birlikte DSİ’ye, 2021 yılında memurlara yapılan giyim yardımı ödemelerinin faiziyle birlikte geri alınması talimatı verildi. Üstelik ödemeyi reddedenler için haciz işlemleri başlatılması da istendi.

Bu karar, yalnızca DSİ ile sınırlı kalmayacak gibi görünüyor. Tüm kamu kurumlarını etkileme potansiyeline sahip olan bu gelişmenin, yaklaşık 250 bin memurun bu uygulamadan olumsuz şekilde etkilenmesine yol açabileceği ifade ediliyor.

Temyiz dahil olmak üzere tüm hukuki süreçlerden geçerek kesinlik kazanan bu kararın, ilerleyen dönemlerde benzer uygulamalarla genişletilmesi bekleniyor.

687 DSİ Çalışanına 4.3 Milyon TL’lik Zimmet

Sayıştay’ın 2021 yılı denetimleri sonucunda, kamu kurumlarında yapılan giyim yardımlarının mevzuata aykırı olduğu kanaatine varıldı. Bu kapsamda ilk dikkat çeken kurum DSİ oldu.

Sayıştay Temyiz Kurulu, DSİ’deki giysi yardımlarının mevzuata aykırı biçimde nakit olarak yapılmış olduğunu belirledi.

Bu doğrultuda, toplamda 687 memura, yaklaşık 4 milyon 383 bin TL tutarında zimmet çıkarıldı. Üstelik bu tutarın yalnızca anapara değil, faizleriyle birlikte tahsil edilmesine karar verildi.

DSİ’ye gönderilen karar doğrultusunda, memurların bu ödemeleri yapmaları gerektiği, aksi takdirde icra işlemleri başlatılacağı bildirildi.

Sayıştay’ın denetim raporlarına kurumlar tarafından itirazlar yapılmış olsa da, 11 üyeden oluşan Sayıştay Temyiz Kurulu’nun 7 oyla aldığı kararla bu yardımların usulsüz olduğu hükme bağlandı.

Bu karar, benzer yardımların yapıldığı tüm kamu kurumlarını ilgilendiren emsal bir karar olarak değerlendiriliyor.

Memurların Giyim Yardımı Serüveni 2012’de Başladı

Kamu işçilerine uzun yıllardır verilen koruyucu kıyafet yardımları – eldiven, bot, mont, şapka gibi – ilk kez 2012 yılında memurlara da verilmeye başlandı.

Bu uygulamanın çıkış noktası ise memurların Hakem Kurulu kararlarıyla elde ettikleri toplu sözleşme hakları oldu.

İlk etapta enerji, sanayi ve madencilik hizmet kollarındaki memurlara verilen bu hak, ilerleyen yıllarda bayındırlık, ulaştırma, kültür-sanat, tarım ve ormancılık gibi birçok hizmet koluna yaygınlaştırıldı. Neticede, kamu kurumlarında çalışan memurların büyük bölümü bu yardımlardan faydalanmaya başladı.

Ancak Sayıştay, özellikle nakdi olarak yapılan bu yardımların kamu bütçesi açısından usulsüz olduğunu değerlendirerek müdahalede bulundu.

Denetim raporlarında, kıyafet yardımı ödemeleri nedeniyle kamunun zarara uğratıldığı savunuldu. Sayıştay denetçilerinin hazırladığı bu raporlar, zaman içinde daha büyük çaplı incelemelere dönüştü.

Diğer Kurumlar da Sırada: On Binlerce Memura Zimmet Gelebilir

DSİ’de alınan bu kararın ardından gözler, giyim yardımı yapan diğer kamu kurumlarına çevrildi. Sayıştay’ın diğer kurumlarda da benzer şekilde incelemeler yürüttüğü ve bu kurumlarda yapılan giyim yardımı ödemelerine ilişkin kamu zararı kararı alabileceği belirtiliyor.

2022 ve 2023 yıllarında birçok kurum giyim yardımı ödemelerine devam etti. Hatta bazı kurumların bu ödemeleri 2024 ve 2025 yıllarında da sürdürdüğü ifade ediliyor.

Bu durum, sadece geçmiş yıllarda değil, mevcut yıllarda da yeni zimmet kararlarının çıkmasına neden olabilir.

Her yıl için ortalama 20 bin TL’lik bir giyim yardımı ödemesi olduğu göz önüne alındığında, bir memura toplamda 80 bin TL’ye kadar zimmet çıkarılabileceği hesaplanıyor.

Emekli ve Vefat Eden Memurların Aileleri de Etkilenecek

Bu kararların yalnızca aktif görevdeki memurları değil, emekli olmuş olanları da kapsayabileceği belirtiliyor. Hatta daha da ileri gidilerek, vefat etmiş memurların varislerine dahi zimmet kararlarının tebliğ edilebileceği ifade ediliyor. Bu durum, hem hukuki hem de sosyal yönden ciddi sonuçlar doğurabilir.

Hukukçulara göre, Sayıştay kararları kamu zararını gidermekle yükümlü olduğundan, emekli ya da hayatta olmayan memurların borçlarının varislerine yansıtılması teknik olarak mümkün. Ancak bunun kamu vicdanında nasıl bir karşılık bulacağı tartışma konusu.

Toplu Sözleşme ile Alınan Hakkın Geri Alınması Tepki Çekiyor

Memurlar, bu hakları yıllar önce toplu sözleşmeler ve Hakem Kurulu kararları ile kazandılar. Bu nedenle, aradan yıllar geçtikten sonra yapılan geri ödeme talepleri kamu çalışanları arasında büyük rahatsızlık yarattı.

Sendikalar ise bu durumun hem hukuki hem de insani açıdan sorunlu olduğunu savunuyor. Giyim yardımının, memurun görevi sırasında ihtiyaç duyduğu koruyucu donanım kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu harcamaların devletin sorumluluğunda olduğu yönünde görüşler dillendiriliyor.

Kimi sendikalar, bu kararların geri alınması için yeni yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini savunurken, bazıları ise idare mahkemeleri nezdinde bireysel davalar açılması gerektiğini öneriyor. Zira Sayıştay’ın kararları idari işlem niteliğinde olduğu için, mahkeme yoluyla iptal edilebileceği belirtiliyor.

Giyim Yardımı Kararının Etkileri Derinleşiyor

Sayıştay’ın aldığı bu kritik karar, kamu yönetimi ve maliye politikaları açısından önemli bir dönüm noktasını temsil ediyor.

Giyim yardımı gibi uzun süredir uygulanan bir sistemin, denetim sonucunda “kamu zararı” olarak değerlendirilmesi; kamu personel sistemi açısından ciddi bir belirsizlik yaratıyor.

Önümüzdeki süreçte bu karara yönelik açılacak davalar, verilecek yeni hukuki kararlar ve olası yasal düzenlemeler belirleyici olacak.

Ancak bugünden bakıldığında, binlerce memuru ilgilendiren bu süreçte, kamu kurumlarının da kendi uygulamalarını gözden geçirmeleri gerektiği ortada.

Giyim yardımı gibi temel ihtiyaçlara yönelik ödemelerin, mevzuata uygun hale getirilmesi ve belirsizliklerin ortadan kaldırılması hem çalışanların hem de idarenin lehine olacaktır.

Kaynak: Sözcü

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu