Prof. Dr. Ercan: İstanbul’da 7,5-8 büyüklüğünde deprem beklenmiyor

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, İstanbul’da beklenen olası depreme ilişkin yaptığı açıklamalarda, bilimsel verilere dayalı tahminlerini kamuoyuyla paylaştı. Ercan, Marmara Bölgesi’nde meydana gelebilecek büyük depremin zamanlaması, büyüklüğü ve etkileri konusunda önemli bilgiler sundu.

Olası Depremin Zamanlaması
Prof. Dr. Ercan, Marmara Denizi’nde beklenen büyük depremin en olası gerçekleşme dönemini 2040 ile 2050 yılları arasına yerleştiriyor. Bu tahmin, bölgedeki tarihsel deprem verileri ve yer kabuğundaki gerilim birikimi analizlerine dayanıyor. Ercan, “Her an deprem olabilir” söyleminin bilimsel temelden yoksun olduğunu belirterek, bu tür açıklamaların toplumda gereksiz bir panik havası oluşturduğunu ifade ediyor. Ona göre, bu süreçte kentsel dönüşüm çalışmalarına hız verilmesi ve yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi büyük önem taşıyor.

Depremin Büyüklüğü ve Etki Alanı
Ercan’ın değerlendirmelerine göre, İstanbul’da beklenen depremin büyüklüğü 6.4 ile 6.7 arasında olacak. Bu büyüklükteki bir depremin, özellikle yapı kalitesi düşük bölgelerde ciddi hasarlara yol açabileceğini belirtiyor. Ancak, Marmara Bölgesi’nde 7.2’den büyük depremlerin yaklaşık 570 yılda bir gerçekleştiğini ve bu nedenle daha büyük bir depremin kısa vadede beklenmediğini vurguluyor.
Risk Altındaki Bölgeler
Ercan, olası bir depremde İstanbul’un Avrupa yakasının daha fazla etkileneceğini belirtiyor. Özellikle Avcılar, Küçükçekmece, Bakırköy, Zeytinburnu, Fatih, Kağıthane ve Eyüp gibi bölgelerin risk altında olduğunu ifade ediyor. Anadolu yakasında ise Kartal, Maltepe ve Tuzla gibi bölgelerin etkilenebileceğini, ancak Adalar bölgesinin daha sağlam zemin yapısı nedeniyle daha az risk taşıdığını söylüyor.
Kentsel Dönüşümün Önemi
Ercan, beklenen depremin zamanlamasının, kentsel dönüşüm için bir fırsat olduğunu belirtiyor. Bu süreçte, yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi ve sağlam zeminlerde inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, yanlış ve bilimsel temelden yoksun deprem tahminlerinin, toplumda gereksiz bir korku ortamı oluşturduğunu ve bu durumun ekonomik ve sosyal açıdan olumsuz etkiler yaratabileceğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan’ın açıklamaları, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde beklenen depreme karşı bilimsel ve planlı bir yaklaşımın önemini ortaya koyuyor. Toplumun bilinçlendirilmesi ve yapıların güçlendirilmesi, olası bir depremin etkilerini minimize etmek adına hayati önem taşıyor.
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı yeni açıklamalarda, İstanbul’da beklenen büyük depremin olasılıklarına dair önemli bilgiler paylaştı. Bu açıklamalar, özellikle gece yarısı yaptığı dikkat çekici duyurularla dikkatleri üzerine topladı. Prof. Ercan, daha önce sıklıkla gündeme gelen ve korkulan büyük İstanbul depremine dair tahminlerini güncelledi ve depremlerin zamanlamasına dair yeni bir değerlendirme yaptı.
Büyük İstanbul Depremi için Son Durum
Ahmet Ercan, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda, İstanbul’da 7,5-8 büyüklüğünde bir depremin artık olasılık dahilinde olmadığını vurguladı. Yeni hesaplamalar ve gözlemler sonucunda, İstanbul’daki olası depremin büyüklüğünün en fazla 6,7 olarak öngörüldüğünü belirtti. Ercan, bu değerlendirmesini destekleyecek şekilde bir harita da paylaştı. Ercan’a göre, büyük İstanbul depremi konusunda endişeler bu büyüklükte bir sarsıntıyı işaret etmiyor.
Depremler Ne Zaman Olacak?
Prof. Dr. Ercan, deprem tahminlerinin zamanlamasına dair yaptığı açıklamada, büyük İstanbul depremine dair herhangi bir kaygının 2045’ten önce söz konusu olmadığını belirtti. 2045 sonrasına kadar büyük bir deprem beklenmediğini ifade eden Ercan, asıl riskin 2075 ve sonrasına kaymış olabileceğini aktardı. Bu durum, halk arasında büyük bir rahatlama yaratacak gibi görünüyor, çünkü yıllarca süren korkuların yerini daha güvenli bir zaman dilimi almış oldu.
Silivri Depreminin Bilgileri ve Sonuçları
Ahmet Ercan, geçtiğimiz dönemde Silivri’de meydana gelen M6,2 büyüklüğündeki depremin önemli veriler sunduğunu belirtti. Bu depremin, Kuzey Marmara’daki beklenen büyük depremlerle ilgili çok değerli ipuçları verdiğini ifade etti. Ercan, bu deprem üzerinden yaptığı değerlendirmelerde şunları paylaştı:
Depremin kırık izi, doğu-batı doğrultusunda olacak.
İstanbul Kolu, Zeytinburnu önlerinde çatallaşarak Sivri Ada’ya doğru dönecek.
İstanbul kolunda deprem odak noktası, Küçükçekmece’nin 25 km Marmara içinde, 7-10 km derinlikte ve granit kayaçların bulunduğu bir alanda yer alacak.
Bu deprem, İstanbul kolunda M6,7 büyüklüğünde olacak.
Trakya kolunda ise bu büyüklük, M6,9 ile M7,1 arasında bir değere düşecek.
Daha önce öngörülen M7,5 ve 8 büyüklüğündeki depremler artık olasılık dışı kalmış durumda.
Ercan, depremlerin son bulmuş olmadığını ancak sürekli bir deprem riski olduğu düşüncesinin de geçerli olmadığını belirtti.
Depremlerden sonra oluşabilecek süpürtü (tsunami) yüksekliğinin ise 2 metreden fazla olmayacağı tahmin ediliyor.
Depremlerden etkilenecek olan bölgenin, en az Anadolu yakası olacağı ifade edildi. Bu, Anadolu yakasında daha az hasar oluşacağı anlamına geliyor.
Ahmet Ercan’ın açıklamaları, İstanbul’da beklenen büyük depremin büyüklüğü ve zamanlamasına dair önemli bir değişimi işaret ediyor. 7,5-8 büyüklüğünde bir deprem olasılığı kalmadığı gibi, depremlerin büyük kısmı 2045 öncesinde gerçekleşmeyecek. 2075 ve sonrasındaki dönemde ise daha büyük sarsıntılar bekleniyor. Silivri depremi de bu süreçte önemli bir veri kaynağı oldu ve depremin oluşacağı bölgeler, büyüklükler ve derinlikler hakkında önemli bilgiler sundu. Ercan’ın bu açıklamaları, halkın depreme dair endişelerini hafifletme açısından büyük bir etki yaratabilir.