Türkiye kamuoyunda geniş yankı uyandıran Mattia Ahmet Minguzzi cinayetine ilişkin soruşturmada dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Cinayetin hemen ardından Minguzzi ailesine yöneltilen tehditlerle ilgili yürütülen soruşturmada sona gelindi.
Savcılık, beş şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede, “tehdit” ve “suçluyu övme” suçlarından 7 yıla kadar hapis cezası talebinde bulundu.
Olayın Arka Planı
Mattia Ahmet Minguzzi, 2023 yılında Türkiye’de uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetmişti. Olayın ardından başlatılan soruşturma kapsamında cinayetin arkasındaki isimler ve bağlantılar titizlikle incelenmiş, kamuoyu gelişmeleri yakından takip etmişti.
Cinayet soruşturması sürerken, Minguzzi’nin yakın çevresine yönelik baskı ve tehdit iddiaları da gündeme gelmişti.
Bu kapsamda ailenin can güvenliğinden endişe ettiği belirtilmiş, olay sadece bir cinayet vakası olmaktan çıkıp organize suç unsurları içerdiği düşünülen daha kapsamlı bir dosyaya dönüşmüştü.
Aileye Yönelik Tehditler Gündemde
Cinayetin ardından Minguzzi ailesinin sosyal medya üzerinden ve doğrudan iletişim yollarıyla çeşitli tehditler aldığı tespit edildi.
Aileye yönelik yapılan bu tehditlerin içeriğinde, cinayeti gerçekleştiren kişi veya kişilere destek mahiyetinde söylemlerin yer aldığı, aynı zamanda ailenin adalet arayışının engellenmeye çalışıldığı belirtildi.
Soruşturmayı yürüten savcılık, tehdit içerikli mesajların sistematik ve organize bir şekilde yapıldığını değerlendirerek konuyla ilgili ayrı bir dosya açtı.
Bu dosyada, özellikle sosyal medya platformlarında aktif şekilde tehditlerde bulunduğu iddia edilen kişilerin kimlikleri tespit edildi ve haklarında yasal işlem başlatıldı.
İddianame Hazırlandı: Beş Sanık Hakkında 7 Yıla Kadar Hapis Talebi
Yürütülen soruşturma sonunda savcılık, beş kişi hakkında iddianame düzenledi. İddianamede, şüphelilerin hem mağdur ailenin bireylerine yönelik tehditlerde bulunduğu hem de kamuoyu önünde cinayeti gerçekleştiren kişiyi övücü ifadeler kullandıkları ifade edildi.
Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri uyarınca yargılanmaları talep edildi.
Savcılık, “kasten tehdit” ve “suçluyu övme” suçlarından sanıkların 7 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi. İddianame, ilgili mahkemece kabul edildi ve yargılama süreci için takvim belirlendi.
Suçlamalar Netleşiyor
İddianamede yer verilen detaylara göre, sanıkların özellikle sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları paylaşımlar delil olarak gösterildi.
Bu paylaşımlarda, Minguzzi ailesinin adalet arayışını itibarsızlaştırmaya yönelik ifadelerin yer aldığı ve bazı durumlarda doğrudan ölümle tehdit edildiği kaydedildi.
Ayrıca, sanıkların aralarında iletişim kurdukları bazı dijital yazışmalarda organize hareket ettiklerine dair veriler de dosyada yer aldı.
Bazı şüphelilerin daha önce de benzer suçlardan sabıka kayıtlarının bulunduğu, tehdit ve organize suçla bağlantılı davalarda adlarının geçtiği bilgisine de iddianamede yer verildi.
Bu durum, olayın münferit bir tehdit vakası olmaktan öte, organize yapılarla olası bağlantısına işaret ediyor.
Ailenin Avukatından Açıklama: Adalet Mücadelesi Devam Ediyor
Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesi adına konuşan avukat, tehditlerin aile üzerinde büyük psikolojik baskı oluşturduğunu belirterek, açılan bu davanın önemine dikkat çekti.
Avukat, “Cinayet sonrası zaten büyük bir travma yaşayan aile, bir de tehditlerle yıldırılmaya çalışıldı. Ancak bu dava, adalet mücadelesinin sadece failin yargılanmasından ibaret olmadığını gösteriyor. Aileye yönelik sindirme çabaları da yargı önünde hesap verecek” ifadelerini kullandı.
Aile ise basına yaptığı kısa açıklamada, yargıya olan güvenlerini vurguladı. Açıklamada, “Oğlumuzun ardından yas tutarken bile baskı altında bırakıldık. Ama adaletin yerini bulacağına inanıyoruz” denildi.
Mahkeme Süreci Yakında Başlıyor
İddianamenin kabulüyle birlikte, dava süreci de resmen başlamış oldu. İlk duruşmanın önümüzdeki haftalarda yapılması bekleniyor.
Sanıkların duruşmaya tutuksuz olarak katılacağı, ancak suçlamaların ağırlığı nedeniyle ilerleyen aşamalarda tutuklama talebinin de gündeme gelebileceği belirtiliyor.
Mahkemede sunulacak dijital delillerin, tanık ifadelerinin ve uzman raporlarının, davanın seyrini belirleyeceği ifade ediliyor.
Özellikle sosyal medya ve dijital haberleşme platformları üzerinden toplanan veri kayıtlarının önemli delil olarak dosyada yer alacağı bildirildi.
Kamuoyu Davayı Yakından Takip Ediyor
Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti, işleniş şekli ve sonrasındaki gelişmelerle kamuoyunun ilgisini çeken davalardan biri haline geldi.
Bu nedenle yalnızca failin değil, olaya dolaylı yoldan karışanların da hesap vermesi yönünde güçlü bir toplumsal beklenti oluştu.
Sosyal medya kullanıcıları, aileye destek mesajları paylaşarak hem tehditlere tepki gösterdi hem de hukuki sürecin takipçisi olacaklarını ifade etti.
Bu durum, davanın yalnızca hukuki değil aynı zamanda toplumsal boyutunun da olduğunu gözler önüne serdi.
Yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’de işlenen cinayetlerde sadece faili değil, mağdur yakınlarını baskı altına almaya çalışan yapılarla da mücadele edilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu.
Savcılığın tehdit ve suçluyu övme gibi suçlara karşı kararlı tutumu, adalet arayışının çok boyutlu olduğunu gösteriyor.
Mattia Ahmet Minguzzi’nin ailesi, hem cinayet davasını hem de tehdit dosyasını yakından takip etmeye devam ediyor.
Önümüzdeki duruşmalarda hem adli sürecin ilerleyişi hem de kamuoyunun tepkileri, davanın seyrinde belirleyici olacak gibi görünüyor.
İstanbul’un Kadıköy ilçesinde 15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi’nin uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybettiği olayla ilgili soruşturma devam ederken, olay sonrasında Minguzzi ailesine yönelik tehditlerde bulunan beş kişi hakkında savcılık tarafından önemli bir adım atıldı.
Savcılık, bu beş şüpheli için “tehdit” ve “suçluyu övme” suçlarından 7 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi.
Aileye Yönelik Tehditler Savcılığın Radarında
Minguzzi ailesinin, cinayetin ardından uğradığı tehditler, kamuoyunun tepkisini çekmişti. Bu tehditlerin sosyal medya ve farklı iletişim kanalları aracılığıyla gerçekleştirildiği, aileye yönelik korkutma ve sindirme amaçlı ifadelerin kullanıldığı iddia edildi.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, olayın ardından yürütülen geniş çaplı soruşturma kapsamında bu tehditlerin izini sürerek beş kişiyi tespit etti.
Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin hem mağdur ailenin güvenliğini tehdit ettikleri hem de olayın faillerini yücelten ve öven ifadeler kullandıkları belirtildi.
İddianamede, söz konusu davranışların kamu güvenliğini de tehdit ettiği vurgulanarak, şüphelilerin her biri için ayrı ayrı 7 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Olayın Geçmişi: Ne Yaşanmıştı?
Mattia Ahmet Minguzzi, 24 Ocak 2025 tarihinde Kadıköy Hasanpaşa Mahallesi’nde kaykay malzemesi almak amacıyla kurulan semt pazarına gitmişti.
Ancak o gün, 15 yaşındaki genç için bir trajediye dönüştü. İddialara göre, B.B. adlı şüpheli, Minguzzi’yi pazarda takip ederek bıçakla saldırdı. Saldırı esnasında U.B. isimli diğer bir şüpheli de Minguzzi’ye tekme attı.
Saldırının ardından ağır yaralanan Mattia, derhal hastaneye kaldırıldı. Ancak geçirdiği ciddi yaralanmalar sonucu tam 17 gün yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdi. Ne yazık ki, 9 Şubat 2025 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
Olayın ardından güvenlik güçleri, saldırının failleri olduğu tespit edilen B.B. ve U.B.’yi gözaltına aldı. Şüpheliler, çıkarıldıkları mahkemece “çocuğa karşı kasten öldürme” suçlamasıyla tutuklandı. Hakkında açılan davada B.B. ve U.B. için 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Dava süreci halen devam ediyor.
Suçluların Takibi ve Yeni Tutuklamalar
Cinayetle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında geçen hafta dikkat çeken bir gelişme daha yaşandı. Soruşturmayı derinleştiren emniyet güçleri, olay günü yaşananlara dair yeni delillere ulaştı.
Özellikle cinayetin işlendiği gün pazarda bulunan güvenlik kameralarına ait yeni görüntüler incelemeye alındı.
Bu görüntülerde, cinayetin faili B.B.’nin yalnız olmadığı, olaydan önce pazarda suç ortaklarıyla birlikte Minguzzi’yi aradığı anlar net bir şekilde görülüyordu.
Görüntülerde şüphelilerin planlı bir şekilde hareket ettikleri ve hedeflerini önceden belirledikleri izlenimi oluştu.
Bu kapsamda yapılan incelemeler sonucunda olayla ilişkili olduğu değerlendirilen iki kişi daha tespit edilerek gözaltına alındı.
Sorgularının ardından mahkemeye sevk edilen bu şüpheliler de tutuklanarak cezaevine gönderildi. Böylece davada tutuklu sayısı dörde çıktı.
Toplumsal Tepki ve Aileye Yönelik Destek
Mattia Ahmet Minguzzi’nin ölümü toplumda geniş yankı uyandırdı. Genç yaşta, üstelik kaykay almak gibi sıradan bir amaçla dışarı çıkmış bir çocuğun şiddet sonucu hayatını kaybetmesi, birçok kişi tarafından büyük bir infialle karşılandı. Olay sosyal medyada da büyük bir gündem yarattı; “Adalet Mattia İçin” etiketiyle binlerce paylaşım yapıldı.
Özellikle Minguzzi ailesine yöneltilen tehditler, kamuoyunun tepkisini daha da artırdı. Sivil toplum kuruluşları ve insan hakları dernekleri, ailenin korunması ve yargı sürecinin şeffaflıkla yürütülmesi yönünde çağrılarda bulundu.
Aileye yönelik tehditlerin soruşturulması, toplumun adalete olan güvenini yeniden tesis etmek açısından da önemli bir adım olarak görülüyor.
Yargı Süreci Devam Ediyor
Hem cinayet zanlıları hem de tehditte bulunan diğer sanıklar hakkında yürütülen yargı süreci çok sayıda kamuoyu kuruluşu ve hukuk insanı tarafından yakından takip ediliyor.
Mahkemeye sunulan yeni iddianamede, özellikle tehdit suçunun yanı sıra “suçluyu övme” suçlaması dikkat çekti. Bu suçlama, toplumsal barış ve kamu düzenini tehdit eden bir unsur olarak değerlendirildi.
Ceza hukukuna göre, suç işleyen kişilerin övülmesi, hem mağdur yakınları üzerinde psikolojik baskı oluşturmakta hem de benzer olaylara zemin hazırlama riski taşımakta. Bu nedenle savcılık, bu suçun da cezalandırılmasını talep etti.
Mattia Ahmet Minguzzi cinayeti, sadece bir çocuğun trajik bir şekilde hayatını kaybetmesiyle sınırlı kalmadı; aynı zamanda toplumun adalet duygusunun, güvenlik endişesinin ve çocukların korunmasına yönelik beklentilerinin ön plana çıktığı bir olay haline geldi.
Ailesine yönelik tehditlerin ciddiyetle ele alınması ve sorumluların adalet önüne çıkarılması, yargının tarafsızlığını ve kararlılığını göstermesi açısından büyük önem taşıyor.
Kamuoyu ise, yargı sürecinin hakkaniyetle yürütülmesini, suçluların caydırıcı şekilde cezalandırılmasını ve benzer olayların tekrar yaşanmaması için gerekli önlemlerin alınmasını talep ediyor.
Olayla ilgili yargılamaların önümüzdeki aylarda devam etmesi beklenirken, gerek savcılık gerekse emniyet güçleri yeni deliller ışığında süreci dikkatle takip ediyor.
