“İlişkilerde Baskı” Sapkınlığı Doğurur

Bir ilişki, iki insanın birbirini olduğu gibi kabul ederek yan yana yürüdüğü bir yolculuktur. Ancak bu yolculukta kimi zaman sevgiyle karışan, hatta sevgi sanılan bir davranış sessizce yerleşir: baskı.
Baskı; kıyafete karışmak, arkadaş çevresini sorgulamak, sosyal medyayı denetlemek gibi küçük görünen ama bir araya geldiğinde kişiyi boğan bir zincire dönüşebilir. Bu davranışlar genellikle “seni önemsiyorum” bahanesiyle süslenir. Oysa ki bu, sevgi değil kontroldür.
Zamanla baskı bir alışkanlık haline gelir ve giderek daha uç davranışlara kapı aralayabilir. Psikolojik şiddet, manipülasyon, hatta duygusal istismar… Tüm bunlar çoğu zaman iyi niyet maskesiyle gizlenir.
Ama unutmamamız gereken şu: Sevgi, özgürlükle beslenir, baskı ise özgürlüğü değil korkuyu büyütür. Korkunun olduğu yerde de samimiyet, güven ve bağlılık yaşayamaz.
Bir ilişkiyi ayakta tutan şey kontrol değil; anlayış, iletişim ve saygıdır. Baskı kurmadan da sevebilir, kıskanmadan da bağlanabiliriz. Önemli olan, karşımızdakini değiştirmek değil, olduğu gibi sevebilmektir.